|
 |
|
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM |
|
|
|
HADİMUL İHVANI TALHA YALÇIN... |
|
|
|
|
|
 |
|
Sabri babadan sohbetler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bir gün bir seyyah gezerken bir dergaha uğruyor. Soruyor erenler
-“Nerden geliyorsunuz?”
oda diyor ki;
-“Hak’tan geliyoruz.”
biraz düşündükten sonra;
-“peki ne tarafa yolculuğunuz?”
-“Hak’ka gidiyoruz.”diyor.
Meydancı dedesi bunu pek anlayamadı. Şeyh baba’ya gidip konuşulanları anlattı. “Sorduk nerden geliyorsunuz Hak’tan geliyoruz dedi. Nereye gidiyorsunuz Hak’ka gidiyoruz dedi.”
Şeyh Baba;
“Evladım bu cevabın nesi var. Seyyah kestirmeden doğruyu söylemiş.
Alem-i Ervah’tan Cenab-ı Hakk bizi Alem-i Fena’ya gönderdi. Niçin gönderdi? Alemi Beka’ya yol bulmak için. Beka Alemi’ne hazırlık yapmak içim. Dünya nedir. Ahirete hazırlık yeridir diyor Cenab-ı Resulullah sallallahualeyhivesellem. Onun için sohbetlerimiz devamlı bu noktada oluyor. Bu yolda söz verenler, Efendimiz’e tabi olanlar, iman edenler, onların gece gündüz işleri hazırlanıp güzel bir hal ile Beka Alemin’de Efendimiz’e nail olmak ve ulaşmaktır. Bir çok kere bu sözü söylüyoruz “Acaba 50 sene sonra bu mecliste böyle hep beraber olacak mıyız? Muhakkak ki gençler kalır fakat bizim hiç birimiz burada olmayacak. Peki nerde olacağız? İşte bu muammayı öğrenmek için bu dünyada bulunuyoruz. Asla başka bir dava yok. Eğer varsa oda nefistendir. Çünkü nefis bunları düşünmek istemiyor. Ölümü düşünmek istemiyor. Kabri düşünmek istemiyor. Yatağa yapışıp ta nefes nefese geldiği zaman, sekaratı mevte girdiği zaman orada ne hal ile karşılaşacağını düşünmek istemiyor. Kabre girdiği zaman ne hal ile karşılaşacağını düşünmek istemiyor. Hatta ve hatta bu muhabbeti duyduğu zamanda içerde o kıpırdayıp dinlemekte istemiyor. Çünkü o Allah’a isyan etmiştir, secde etmemiştir Rabbına. Fakat Cenab-ı Hak bize ihsan etmiştir. Onu bastırır Rabbın emrine uygun olarak bunları düşünüceğiz. Evet çok çok teffekkür edeceğiz. Acaba yarın benim halim ne olacak? O anda sekaratı mevte girdiğim zaman Azrail aleyhisselam ne sıfatla gelecek? O an şaşırıp imanı feda edecek miyim? İmanı kurtardım ama bazı noksanlarım, günahlarım var. Kabirde Kiramen Katipleri ne sıfatla gelecekler? Bana neyi soracaklar? Eğer suçlu bulunursam orada bana edilecek eza ve cefaya nasıl tahammül edeceğim? ve nihayet kabirden sonra mahşer yerine sürülüpte orada amel defterinden akıl balik olduğumda o güne kadar işlemiş olduğum bütün günahlar bütün tanıdıklarım, ahbapların yanına serildiği zaman, açığa çıktığı zaman benim halim ne olacak. Eğer orada şefaat hakkını elde edememişsem bana kim yardımcı olacak? O gün anne, baba, evlat, kardeş birbirinden kaçacağı gündür. Evet bu gibi düşünceleri Müslümanlar düşünmemek için nefis öyle sebepler bulmuş ki… ve kendisini haklı çıkarmak için akla hayale gelmeyen mazaretler beyan ediyor.
“İki cihanda her şey Hak ile kaim,
Mir’atı Muhammed’den Allah görünür daim”,
Ancak Resulullah Sallallahualeyhi ve sellem Efendimiz’i ayna yapıp, ona baka baka bütün fiil ve hareketlerimizi ona uydurursak o zaman biz bu dünyadan gitmeden evvel, ruh bedenden ayrılmadan evvel gideceğimiz yer bize arz edilir.
Bu gibi kimseler ehli keşiftir. Keşfeder. Hepimiz her gün bir şey keşfediyoruz. Yarın dükkanda ne yapacağımızı şimdiden keşfediyoruz. Bir müşteri geleceği zaman nasıl davranacağımızı keşfediyoruz. Evimize misafir geleceği zaman yapacağımızı daha şimdiden keşfediyoruz. Her insanda mevcut olan şey fakat ehli keşif kendini Mir’atı Muhammed’e vermiş ise o aynaya baka baka o yolla nereye gideceğini bu dünyada keşfeder. O yüzden “Mir’atı Muhammed’den Allah görünür daim.”
İki cihanda her şey Hak ile kaim. Evet. Bir zerre toprakta, nebatta, hayvanda hakkın kudreti mevcut değildir diyebilir miyiz? Bir çiçekte koskoca bir ağacı sakladığını inkar edebilir miyiz? Bir elma çekirdeğini alıp da baktığımız zaman ondan koskoca bir elma ağacı yaşadığını, yüzlerce elma taşıdığını inkar edbilir miyiz? Niçin ekildik, geldik bu tarlaya. Evet ekildik, geldik, tekrar doğacaz. Nasıl ki ana rahminde çocuk bir damla su iken. Yavaş yavaş ete inkilab eder. Etten sonra kemiğe bürünür ve en nihayet şekil verilir. Cenab-ı Hak el-musavvir esması ile tasvir eder. “Yusavviruküm fil erhami keyfe yeşa” evet Cenab-ı Hak’kın musavvir esması ilk önce insanın şeklini yapıyor. Şeklini yaptıktan sonra ruh nehyediliyor ve hayat buluyor.
Kim yapıyor?
Kudreti İlahi
Cenabı Hak’kın emri ile olan şeyler .
Evet Biz istiyoruz ki gideceğimiz yeri görelim, bilelim. O ilham bizde başlasın. Böyle yeşil bir çimen gördüğümüz zaman onunla konuşalım. Ezan okunduğu zaman onunla konuşalım. Gönlümüz biraz manaya açılsın.
Allah cümlemizden razı olsun. Lillahilfatiha. |
|
|
|
|
|
|
 |
|
RUFAİ-KADİR-İ |
|
|
|
|
|
|
DESTUR İLE AÇILIR OCAĞIMIZ
HAZRETİ PİRDİR ŞAZELİMİZ ÜSTADIMIZ
|
|
|
|
|
|
 |
|
EDEB YA HU |
|
|
|
|
|
|
edeb bir taç imiş nur-u hüdadan
giy ol tacı hemin ol her beladan.. |
|
|
|
|
|
 |
|
RUFAİ KADİR-İ MEŞAHİLERİ |
|
|
|
|
|
|
şeyh seyyid mahmut fehmi
şeyh bahaeddin-i veli
şeyhül azam sabri kır rifai
şeyh nuri sultan |
|
|
|
|